Ölüm Kaygısı
Ölüm kaygısı, hayatta kalma iç güdüsüyle yaşayan ve sınırlı bir yaşam süresine sahip olan insanoğlunun sahip olduğu en temel korkudur. Çoğumuz hayatımızın bir noktada sonlanacağından dolayı bir çok birey ölüm korkusu taşır. Bu ölüm korkusu genellikle büyük ölçüde bilinçsiz düzeyde kalır. Ancak hayatın bir sonu olduğunun farkında olmak bireylerin tüm düşüncelerini, duygularını ve bunlara bağlı olarak davranışlarını tetikler. Birçok insan bir savunma yöntemi olarak bir gün öleceği gerçeğini bilinçaltına atıp yok sayar. Yaşamının ilerleyen süreçlerinde ise bu farkındalık ciddi bir korkuya dönüşebilir. Çünkü kendi ölümüyle yüzleşmek bir birey için zordur. Ancak herkes tarafından paylaşılan bu ortak korku özellikle anksiyete yaşayan kişilerde çok daha belirgin ve fazladır. Ölüm korkusu anksiyete bozukluğunun bir sebebi olabileceği gibi şiddetli kaygının getirdiği bir korku da olabilir. Eğer sizler de bu problemle başa çıkmakta zorluk çekiyorsanız Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologlardan destek alabilirsiniz.
Ölümü bir son, hiçlik, yok oluş, varlığın sona ermesi olarak görenler için ölüm, yaşamı ve ilişkileri kesen, bozan, sona erdiren bir düşman anlamına da gelir. Yaşamın var olduğu gibi ölümü de görebilmek ve algılamak problemlerin çözümünde daha etkin bir katılımı sağlar. Beraberinde bir sorumluluk taşımasıyla birlikte yaşamın daha zengin algılanmasını ve mutlu olmayı da sağlamaktadır. Ölümün yaşamın bir parçası olduğunu açıkça ve cesaretle kabullenmek, hayatı ve kendimizi bütün olarak algılamamızın ön koşuludur. Kişi ölümü tam anlamıyla kabullendiği zaman onun ruh sağlığını gerçek anlamıyla kazanmış olduğu düşünülür. Ölüm düşüncesinin insan yaşamına etkisi kaçınılmazdır; ancak aşırı, ölçüsüz, patolojik şekilde ortaya çıkan ölüm düşüncesi, insanın psikolojisini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle insanın dengesini koruması açısından, ölüm düşüncesinin sınırlarını belirlemek önemlidir. Ölüm karşısında geliştirilen tutumlar denge ve uyumunu yitirdikçe, bireyin kaygı düzeyi artmakta, çevreye uyum sağlaması güçleşebilmektedir. Bireyler, ölüm kaygıları arttığında, kendilerine (ve çoğu zaman başkalarına da) zararlı olan şekillerde giderek daha savunmacı hale gelme eğilimindedirler. Çoğu insan başlangıçta, hayata sıkıca sarılarak ölüm kaygısına pozitif yanıtlar verse de kaygının devam etmesi veya artmasıyla birey, zamanla daha savunmacı hale gelir. Kişi, kendini korumak için ölümü inkâr ettiğinde, hayatındaki gerekli ve anlamlı konulara değer vermek yerine önemsiz olanlara değer verebilir. Pek çok insan, hayatı asla ölmeyecekmiş gibi yaşama eğilimindedir ve bu uğurda çok değerli deneyimleri boşa harcamayı göze alabilir.
Ölüm Kaygısıyla Başa Çıkmak
Ölüm kaygısıyla baş etmenin en güçlü yolu, ondan kaçınmak yerine, bu korkuyla yüzleşmektir. Kaygıyı azaltmak üzerine yapılan araştırmalar, korkulan durumlara karşı maruz kalmanın en hızlı ve etkili çözümlerden biri olduğunu gösteriyor. Ölüm kaygısı konusunda ise, ölümle ilgili konulara maruz kalma alıştırmaları yapmayı içermektedir. Örnek olarak; gazetede ölüm ilanlarını düzenli okumak, ölüm ve yasa ilişkin edebi açıklamaları okumak, bir vasiyetname yazmak, cenaze düzenlemelerini planlamak, kendi ölümünü hayal etmek, kendi ölümünden sonra nasıl hatırlanmak istediğine dair methiyeler yazmak vb. bu egzersizler, kişiye ölüm kaygısını azaltmakta çok yardımcı olabilir. Ölüm ve yas süreçleriyle ilgili okumalar yapmak örnek olarak verilebilir. Ölüm korkusu, oldukça doğal ve belirli bir noktaya kadar kişinin hayatta kalmasını sağlayan bir korku olduğu için tedavi süreci oldukça hassastır. Bu noktada mutlaka alanında uzman bir isimden destek alınması ve uzmanın tavsiyelerinin dinlenmesi gerekir.
Anksiyeteden dolayı oluşan şiddetli ölüm korkusu halinde öncelikli olarak bireyde ne tür bir anksiyete bozukluğu yaşadığı belirlenmelidir. Bu şiddetli ölüm korkusunun nedenleri anlaşılmalı ve buna uygun bir tedavi yöntemi belirlenmelidir. Özel Adana Aile Danışma Merkezi uzman psikologların gerçekleştirdiği doğru psikolojik destek seanslarıyla yaşadığınız bu ölüm korkusunun üstesinden gelebilir ve kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlayabilirsiniz. Ölüm korkusu bireyler arasında farklılık gösterir. Bu korkunun üstesinden gelebilmek için her birey kendine ait değerlendirmeler yapmalıdır. Aslında ölüm konusunda bir kaygı yaşamak oldukça doğal bir durumdur ancak bu korkunun dozu çok önemlidir. Bu korku sizin yaşam kalitenizi düşürecek kadar etkiliyorsa psikolojik destek alınmalıdır.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile sizlere Ölüm Kaygısı alanında da terapi hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz.
Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407