Manik Depresif Bozukluk
Manik Depresif Bozukluk, diğer adıyla iki uçlu duygudurum bozukluğu bipolar bozukluk olarak bilinen iki farklı dönemden oluşan bir ruhsal bozukluk olarak bilinir. Manik depresif bozukluk bipolar bozukluk mani ve depresyon dönemlerinden oluşur. Bu iki dönem arasında iyileşme görülebilir. Bu iki dönem birbirine zıtlık gösterir. Mani döneminde hasta genel olarak neşeli enerjiktir fakat depresyon döneminde tam tersi mutsuz, üzgün olduğu görülmektedir.
Manik Depresif Bozukluk, Manik Dönem Belirtileri
Manik depresif bozukluk bipolar bozukluk manik dönem belirtileri genellikle aşırı olumlu duygu dönemi gibi görünen dönemdir.
- Son derece neşelilik
- Yüksek enerji
- Özgüvende artış
- Gülme ve güldürme isteği
- Çok konuşma, konudan konuya atlama ve bunda zorluk çekmeme
- Cinsel istek artışı
- İyimser bir bakış açısı
- Aşırı hareketlilik
- Dinçlilik
- Hızlı düşünme
Manik Depresif Bozukluk, Depresyon Dönem Belirtileri
- Durgunluk
- Düşük enerji
- Özgüven eksikliği
- Çok az konuşma
- Cinsel istekte azalma
- Sosyal ortamlardan kendini çekme
- Kendine bakmaktan kaçınma
- İçe kapanıklık hali
- Mutsuzluk
- Konsantrasyon düşüklüğü, odaklanamama
- Moral bozukluğu
- Yorgunluk hali
Bipolar bozuklukta bu iki dönem birbirinden çok farklı belirtiler gösterir. Birbirine tamamen zıttır. Bipolar bozukluk belirtileri iki farklı dönemde kendini gösteren bireyin ruh halini olumsuz etkileyen ruhsal hastalık belirtileridir.
Bipolar bozukluk olarak bilinen ruhsal bir bozukluktur. Manik depresif bozuklukbipolar bozukluk belirtileri iki uçlu duygudurum bozukluklarının belirtileridir. Manik depresif bozukluk bipolar bozukluk belirtileri yakın çevre tarafından fark edilecek kadar belirgin belirtilerdir. Manik depresif bozukluk bipolar bozukluk belirtileri hastalığın adında da yer aldığı gibi mani ve depresyon dönem olarak iki farklı ve tamamen birbirine zıt dönemde belirtiler gösterir. Birey önce mani dönem belirtilerini verir daha sonra depresyon dönem belirtileri vermeye başlar. Bazen iki dönem arasında bireyde iyileşme görülebilir.
Tedavi
Tedaviye ne kadar erken başlanırsa iyileşme şansı da o kadar yüksektir. Bipolar atakların seyrinde uygun bir farmakolojik tedavi ve sonrasında koruma tedavisiyle hastalığın yinelemesi % 70- 80 oranında kontrol altına alınabilmektedir. Tedavi edilmediğinde ise hastalık genelde daha sıklıkla yinelemekte ve sonuçta hastanın iş ve sosyal yaşamını bozarak ciddi kayıplara yol açmaktadır. Ayrıca tedavi edilmeyen atak sayısı arttıkça daha sonra uygulanacak tedavilere yanıt oranı düşmekte ve hastalık daha ciddi bir seyir izlemektedir.
Bipolar bozukluğun ana tedavisi ilaç tedavisidir. Bipolar hastalık, ataklarla gelen, ataklar arasındaki dönemlerde işlevselliğin normale döndüğü kabul edilen bir hastalıktır. İlaç tedavilerindeki önemli gelişmeler artık bipolar kişinin hem üretken hem de yaratıcı olmasına izin veriyor, bir yandan da duygudurumunu dengede tutabiliyor. Bu nedenle ilaç tedavisi, bipolar bozukluğun tedavisinin belkemiğini oluşturmaktadır.
Bu hastalığın tedavisinde kullanılan en önemli ilaç tipi, kişinin duygudurumunu kontrol altına almak için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar “duygudurum düzenleyicileri” olarak adlandırılmaktadır ve gelecek atakların önlenmesi ve başlamış bir atağın tedavi edilmesinde etkilidirler. Sıklıkla, bipolar bozukluğu olan kişiler duygudurum düzenleyicileri ile tedaviye uzun süre (yıllarca) devam etmektedirler.
Psikoeğitim programları da tıpkı psikoterapi yöntemleri gibi, bipolar hastalıkta uygulanan ilaç tedavisini desteklemek ve koruyucu tedavinin etkinliğini arttırmak amacıyla tedavinin bir parçası olarak uygulanır. Bu eğitimin içeriğinde, hastalıkla ilgili temel bilgilerin yanında, hem hastanın hem de yakınlarının bu hastalıkla baş etmelerini kolaylaştıracak stratejiler, kişiyi uygulanan tedavinin yan etkilerinden ve de gelecek ataklardan koruyacak yaşam tarzı düzenlemeleri yer almaktadır. Ancak en önemli hedef, her koşulda uygulanan ilaç tedavisinin etkinliğini sürdürmek ve de arttırmaktır.
Manik Depresif Bozukluk’ta ilaç tedavisinin yanı sıra psikoterapi desteği de önem taşımaktadır. Özel Adana Aile Danışma Merkezi uzman psikologları ile Bipolar bozukluk sahibi kişilere ve aile ve yakınlarına terapi ve danışma desteği sağlamaktadır.
Aile/Yakınların Desteği Neden Önemli?
Bipolar bozuklukta aile ve çevre desteği büyük önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalara göre; çevresinden sevgi ve destek gören bipolar bozukluğa sahip kişiler daha hızlı iyileşme gösterirler, manik ve depresif dönemlere daha az girerler ve hastalık belirtileri daha az yaşarlar.
Hasta yakınlarının dikkatli olması gereken bazı dönemler vardır. Mevsim geçişleri dediğimiz bu dönemlerde atakların ortaya çıkması bir miktar daha fazladır. İlkbahardan yaz aylarına geçilirken dikkatli olunması gerekmektedir. İlkbahar-yaz aylarında kişiler, genellikle, manik belirtiler gösterirler. Bu nedenle özellikle taşkınlık, coşkunluk, dürtüsellik, tepkisel davranışlar, öfke patlamaları takip edilmesi gereken belirtilerdir. Sonbahar-kış aylarında ise, genellikle çökkünlük, durgunluk, mutsuzluk, umutsuzluk, ağlama gibi depresif belirtiler görülür. Bipolar bozukluğa sahip bir birey, tedavi altında olmalarına rağmen atak geçirebilirler.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile sizlere Manik Depresif Bozukluk alanında da terapi hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz.
Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407