Kaygılı Ebeveyn , Kaygılı Çocuk
Ebeveynler olarak zamanımızın ve dikkatimizin çoğunu çocuklarımızın güvenli, sağlıklı, başarılı ve mutlu kalmasına yardımcı olmaya odaklıyoruz. Böyle iyi niyetlerin iyi sonuçlardan başka bir şeye yol açacağını hayal etmek zor.
Ne yazık ki, çocuklar iyi niyetimizden daha fazlasını yakalarlar.
Endişelenmek için nedenler, korkulacak şeyler ve paniklemek için zamanların olduğunu anlamaya başlarlar. Somut stratejiler olmadan, bu korkular ve endişeler asla istemediğimiz bir şeye dönüşebilir. Çocuğunuz maymun çubuklarında “temkinli” olmak yerine onlardan kaçınır; “en iyi şanslarını” vermek yerine, hata yapmak yerine vazgeçerler. Çocuğunuzun bu kaygı duygularını yönetmesine yardım etmeden önce, kendi kaygınızı anlayın. Unutmayın ki kaygılı ebeveyn kaygılı çocuk yaratabilir.
Ebeveynliğinizin çocuğunuzun kaygısını etkileyebileceğini fark ederseniz, kendinizi kötü hissetmeyin. Kendi duygularınızın sorumluluğunu alarak, evinizdeki kalıpları değiştirmek için büyük bir adım atabilirsiniz.
Çocuk doğunca, kaygılar da çocukla birlikte büyümeye başlar. Annelik içgüdüsüyle birlikte çocuğunu korumaya alan anne, zaman içerisinde onun sağlığı ve sosyal çevresi gibi konularda endişelerini kontrol etmekte zorlanır duruma gelir. Kaygının kontrol edilebilmesi, hayatı daha mutlu ve sağlıklı geçirebilmek açısından çok önemlidir! Çocukla yakından ilgili olmak, anne olmanın gereği olarak normal bir durum elbette. Ancak, çocuklara gösterilen yoğun ilgi kaygıyla birleştiği zaman, çocuk bundan zarar görmeye başlayabilir. Özellikle tek çocuklarda sıklıkla görülen bu durum çocuğu bunalttığı gibi, anneyi de yoğun stres altında bırakabilir.
Kaygı çocuklar için ne zaman sorun olur?
Kaygı, günlük yaşamlarının önüne geçmeye başladığında çocuklar için bir sorun haline gelir. Bunun gibi şiddetli kaygı, çocukların zihinsel ve duygusal sağlıklarına zarar vererek özgüvenlerini ve özsaygılarını etkileyebilir . Çocuğun öz güveni, ailenin sağlıklı iletişim kurması açısından önemli olduğu gibi, sosyal hayatındaki konumu açısından da büyük önem taşır. Öz güveni eksik olan çocuklar, yaşamdan zevk alamadıkları için mutsuz olurlar. Bu çocuklar; diğer çocuklara göre daha sık istismar ve haksızlığa maruz kalırlar. Genelde anne-babaya bağımlı olarak yaşamlarını sürdürürler, içlerine kapanıktırlar. Büyümesine izin verilmeyen bu aşırı koruyucu ortamda, çocuğun sosyal gelişimi de engellenmiş olur. Geri çekilebilirler ve kendilerini endişeli hissettiren şeylerden veya durumlardan kaçınmak için büyük çaba sarf edebilirler.
Çocuklarda kaygı belirtileri nelerdir?
Küçük çocuklar endişeli hissettiklerinde, ne hissettiklerini her zaman anlayamaz veya ifade edemezler. Şunları fark edebilirsiniz:
- sinirli, ağlamaklı veya aileye aşırı düşkünlük
- uyumakta zorluk çekmek
- gece uyanmak
- gece yatağı ıslatmaya başlamak
- kötü rüyalar görmek
Daha büyük çocuklarda şunları fark edebilirsiniz:
- yeni şeyler denemek için özgüven eksikliği veya basit, günlük zorluklarla yüzleşemiyor gibi görünmek
- konsantre olmakta zorlanmak
- uyumak veya yemek yemekle ilgili problemler
- ani patlamalar
- çok fazla olumsuz düşünceye sahip olmak veya kötü şeylerin olacağını düşünmeye devam etmek
- arkadaşlarla görüşmek, sosyalleşmek veya okula gitmek gibi günlük aktivitelerden kaçınmaya başlamak, kaygı için belirtiler arasındadır.
Kaygılı ebeveyn kaygılı çocuk yaratabiliyorsa öncelikle kendi stresinizi yönetmek, çocuğunuzun endişenizi toplamasını engellemenin en iyi yoludur. Derin nefes alma gibi farkındalık tekniklerini deneyebilirsiniz. Her gün farkındalık uygulamak, genel olarak daha sakin hissetmenize ve endişeli hissettiğinizde teknikleri daha etkili hale getirmenize yardımcı olabilir. Ayrıca sizi endişelendiren ve sınırlar belirleyen şeyleri belirlemeye çalışabilir veya bunlara nasıl yanıt vereceğinize dair bir plan oluşturabilirsiniz. Bunlarla birlikte bir ruh sağlığı uzmanına danışmalısınız.
Kendi stresinizi nasıl yöneteceğinizi öğrendikten sonra, çocukların da aynı becerileri öğrenmelerine yardımcı olabilirsiniz. Endişenizi saklamanıza gerek yok. Bunun yerine, çocuklarla ne hissettiğiniz ve bununla nasıl başa çıktığınız hakkında konuşun. “Bu sabah sana bağırdım çünkü geç kalacağız diye endişelendim. Ama böyle hissettiğimde tepki vermenin daha iyi yolları olduğunu biliyorum.” Kaygı hakkında konuşmak, çocuklara stresin normal olduğu ve bunu yönetebilecekleri mesajını verir. Ayrıca, kaygıyla başa çıkmayı planlamaya da yardımcı olabilir. Hayatı daha az endişeli hale getirmek için nasıl birlikte çalışabileceğiniz hakkında çocuklarla konuşun. Örneğin, okula her zaman zamanında hazırlandıklarında küçük bir ödül alabilirler. Ancak kaygınızı yönetmekten çocukları sorumlu tutmaktan kaçının.
Çoğu zaman, anksiyete bozuklukları bilişsel davranışçı terapi (BDT) ile tedavi edilir. Bu, ailelerin, çocukların ve gençlerin endişe, korku ve kaygıyı yönetmeyi öğrenmelerine yardımcı olan bir psikoterapi ekolüdür.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile sizlere Kaygılı Ebeveyn, Kaygılı Çocuk kalıplarınızı değiştirmek için danışmanlık terapi hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz.
Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407