İlişkilerde Duygusal Yoksunluk
İlişkilerde duygusal yoksunluk, aşk değildir. Temel olarak ilişkilerde duygusal yoksunluk, “genellikle çocuklukta yoksunluğun neden olduğu güçlü bir duygusal ihtiyaç hissidir”. Bir insan çocukken sevgisiz veya şefkatsiz büyüdüğünde, bu yetişkinlikte güçlü bir duygusal yakınlık ihtiyacı olarak kendini gösterir. Bu ihtiyacı karşılamak için, yoksun bir kişi romantik bir eşe veya hatta çocuğuna kilitlenebilir. Sonuç, mağdurun duygusal enerjisini yoksun bırakılan kişi tarafından sürekli olarak tükettiği, duygusal olarak tüketen bir ilişkidir. Duygusal açlık, aşka benzeyebilir ve genellikle aşkla karıştırılır, ancak yönlendirildiği kişi üzerinde tam tersi bir etkiye sahiptir. Aşk besler, duygusal açlık diğerlerini tüketir ve onları boş bırakır. Birçok çocuk, bir ebeveynin odaklandığı ve sınırların olmadığı bir ortamda büyür. Kafaları karışmış hissediyorlar çünkü ebeveynleri “onlar için orada” gibi görünüyor, ancak ebeveynin odaklanması ve müdahalesi onları güvensiz bırakabilir. Pek çok yetişkin, yaptıkları hiçbir şeyin yeterli olmadığını düşündükleri ve partnerlerinin ihtiyaçlarını sürekli olarak karşılayamadıkları romantik ilişkiler yaşarlar. Birçok insanın, zorba, müdahaleci, boğucu, aşırı korumacı veya sahiplenici olarak tanımladıkları bir ebeveyni veya partneri vardır. Çoğu zaman, bu davranışlar, gerçek sevginin aksine, ilişkilerde duygusal yoksunluğu ifade eden veya deneyimleyen kişinin sonucudur.
İnsanlar genellikle bu duygusal yoksunluğu aşkla karıştırır, çünkü bu özlem ve yoğunluk içerir ve özellikle başlangıçta aynı görünebilir. Bir kişi, eşine veya çocuğuna karşı son derece ilgili veya sevecen görünebilir, bu da olumlu görünebilir. Bununla birlikte, ilişkilerde duygusal yoksunluk sevgiden farklıdır, çünkü çocuk veya ilişkideki diğer kişi, sevgi tarafından olduğu gibi beslendiğini hissetmez, bunun yerine yaşam enerjisinin tükendiğini hisseder. Bir çocuk, gerçek bir güvenlik veya bağlantı duygusu yaşamadığı için ebeveynine yapışabilir. Partner, diğer önemli kişiyi iyi veya bütün hissettirmek için sürekli bir baskı hissedebilir. Bizi mutlu etmek diğer kişinin sorumluluğunda değildir. Bizi duygusal olarak doldurmak ve tüm geçmiş duygusal ve ilişki travmalarımız üzerinde çalışmak için gereken duygusal çalışmayı yapmak bizim kendi işimiz ve sorumluluğumuzdur.
Birinin Size Aşık Olduğunu – Veya Sadece Duygusal Olarak Bağımlı Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
- İlişkinin başlangıcında çok güçlü bir şekilde ortaya çıkan ve sizinle aşırı olarak zaman geçirmek ister.
- Birbirinizi ne sıklıkta gördüğünüz veya telefonda ne sıklıkta mesajlaştığınız veya konuştuğunuzla ilgili sınırlar gibi sınırlarınıza ve kurallarınıza saygı göstermez.
- Duygularınızın veya konumunuzun yanlış olduğunu size hissettirmeye çalışabilir.
- Cinsel açıdan talepkardır ve değerlerini sekse bağlar. Onaylanmış hissetmek için sekse ihtiyaç duyar.
- Yapmanızı istediklerini yapmadığınızda sinirlenir, içine kapanır veya somurtur. İlişki çatışmasından ders almaz.
- Duygularının sorumluluğunu almak yerine sizin de enerjinizi sömürebilir. İlişki içerisinde, onu doldurmak için seni çeken bir kara delik gibi bir boşluk hissedersin.
- Doğru söylemezler, yalan söylerler ya da gerçeği saklarlar.
- Birkaç arkadaşı vardır.
- Kendisi ve başkaları hakkında hata bularak konuşur.
- Sahiplenici ve kıskançtır.
Peki ilişkilerde duygusal yoksunluk aslında nedir?
Duygusal olarak ihtiyacınız olanı alamadığınızda duygusal olarak aç kalırsınız. Bazı insanlar çocukluktan kaynaklanan bu açlığa sahiptir ve onları yoksunluğun neden olduğu ilkel bir acı ve özlem durumuyla baş başa bırakır. Çoğu zaman, bu nesilden nesile aktarılan bir kalıptır. Büyük ihtimalle ebeveynler, bu yaraları yetişkinliğe ve ebeveynliğe taşıyan ve bilinçsizce çocuklarının ihtiyaçlarını görmezden gelen duygusal anlamda aç bırakırlar. Bu durumda, duygusal olarak yetersiz beslenen yetişkin çocuk, bağlantı kurmakta ve yakın ilişkiler kurmakta zorlanabilir.
Bu senaryoda, birey kendi içsel şifasını, içindeki çocuğa nasıl yeniden ebeveynlik yapacağını, kendi iç çocuğunu nasıl tanımlayacağını ve ona yeterli şekilde yanıt vermeyi öğrenerek yapabilir, böylece yetişkin ilişkileriyle sağlıklı bir şekilde ilişki kurabilir. Diğer durumlarda, sizi “anlamayan” biriyle ilişki içinde olmaktan duygusal açlık hissedilebilir. Bir güvenlik duygusu hissetmeyebilir, yanlış anlaşılmış hissedebilir ve çoğu zaman diğer kişi tarafından kapatılmış hissedebilirsiniz.
İşlevsel olmayan başa çıkma biçimlerinizi değiştirmek üzerine çalışın. Çok fazla çekim hissetmeseniz de size değer verdiğini düşündüğünüz, sevgi gösteren birine ilişki için şans vermeye çalışın. Eğer partneriniz size zaten yeterince ilgi, sevgi gösteriyorsa bunları görmezden gelmeyin ve ısrarcı bir şekilde daha fazla ilgi beklentinizden kaçınmaya çalışın. Eğer bağ kurmaktan kaçınıyorsanız insanlarla olan ilişkilerinizde yakınlık, sıcaklık kurabilmek için kendinize şans verin.
Bunları denemenize rağmen sonucun başarısız olduğunu düşünüyorsanız Özel Adana Aile Danışma Merkezi uzman psikologlarıyla psikoterapi desteğine başvurabilirsiniz. İlişkilerde yoksunluk şeması olan kişiler için terapide terapisti ile kuracağı bağ iyileştirici ve önemli etkenlerden biridir. Bunun yanında farkındalık geliştirmenize ve farkındalık sonrasında değişim için harekete geçme konusunda size destek olur.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile sizlere İlişkilerde Duygusal Yoksunluk alanında destek vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz.
Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407