Depresyon ve Anksiyete Arasındaki Kritik İlişki
Depresyon (majör depresif bozukluk) nasıl hissettiğinizi, nasıl düşündüğünüzü ve nasıl davrandığınızı olumsuz etkileyen yaygın ve ciddi ancak tedavi edilebilen tıbbi bir hastalıktır. Depresyon sürekli üzüntü halinde olmaya ve zevk veren durumlardan keyif almamaya yol açar. Anksiyete bir diğer adıyla kaygı bozukluğu, psikolojik bir rahatsızlıktır. Günlük hayatımızda ara sıra anksiyete yaşamak olağandır. Çünkü zaman içerisinde karşı karşıya kaldığımız olaylardan ötürü endişelenebilir ya da gelecek ile ilgili maddi-manevi anlamda kaygılar duyabiliriz. Bu yazımızda Depresyon ve Anksiyete Arasındaki Kritik İlişki konusuna değineceğiz.
Depresyon ve Anksiyete çok kez aynı psikolojik durummuş gibi anlaşılıyor. İkisi de birkaç semptom ve risk faktörünü paylaşır ve sıklıkla ilaçlarla tedavi edilir. Majör depresif bozukluğu olan hastaların yarısından fazlasının anksiyete geçmişi bulunuyor. Bu iki rahatsızlık komorbidite olabiliyor. Eştanı (komorbidite), iki veya daha fazla hastalığın belirli bir zaman dilimde birlikte bulunmasıdır. Eştanı konusuna ilgi artışı, genellikle psikiyatrik rahatsızlıkların tek başına görülmemesi, başka hastalıkların eşlik etmesi ve bunun da tedavi sürecini karmaşıklaştırması ve günlük uygulamada tanı koymayı zorlaştırmasıyla başlamıştır.
Depresyon ve Anksiyete Arasındaki ilişkinin İncelenmesi
Depresyon ve Anksiyete bozuklukları tıbbi hastalıkların en sık görülenlerindendir. Depresyon ve Ankksiyete Arasındaki Kritik İlişkinin tespiti ise önemlidir. Tedavi edilmeleri ise önem arz etmektedir. Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile Depresyon ve Anksiyete üzerine terapi ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Depresyon ve anksiyete sıklıkla birlikte görülür ve de diğer tıbbi hastalıklara da çok sık eşlik ederek onların seyrini ve tedavi yanıtını olumsuz olarak etkilerler. Depresyonun klinik olarak farklı ve bazen tanısı zor olan birkaç alt tipi bulunur.
Genel tıbbi duruma bağlı anksiyete bozukluklarının yanı sıra, panik bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, özgül fobi ve travma sonrası stres bozukluğu olarak bilinen beş ana anksiyete bozukluğu ve bunlarla ilişkili bozukluklar anksiyete bozuklukları ailesini oluşturur. Bu bozuklukların tanı ve tedavileri, psikiyatristler dışındaki hekimleri de, bu bozuklukların genel tıbbi hastalıkların seyrini ve prognozunu etkilemesi bakımından, ilgilendirmektedir. Depresyon ve Anksiyete Arasındaki Kritik İlişki benzerlik ve farklılıklarında yatar.
Depresyon ve Anksiyete Arasındaki Farklar
- Kaygı bozukluklarında terleme, hızlı nefes alıp verme, kalp çarpıntısı, ajite bir görüntü ile yüksek enerjili bir ruh hali ortadadır.
- Depresyonda ise kişinin isteksizliği, yorgunluğu ve enerji azlığı görüntüsü ile düşük enerjili bir ruh hali vardır ve bu hal depresyonun en çekirdekteki semptomunu oluşturur
- Kaygı bozukluğunda, genellikle geleceğe odaklı olma hali ve olumsuz düşünce ve yoğun bir korku, endişe, evham ve huzursuzluk halidir. Kişi an’da değil daima gelecekte yaşar
- Depresyonda ise kişinin kendine, hayata, geleceğe ve geçmişe dair olumsuz duygu ve düşünceleri vardır ve bunların gerçekliğini sorgulamadan emin bir şekilde kabul etmiştir
- Kaygı bozukluğunda kişi, sürekli olabilecek olumsuzluklarla ilgili düşüncelere saplanmış gibidir ve daima felaket kurguları oluşturur.
- Depresyonda ise kişi, hayata ve kendine dair olumsuzlukları zaten yaşamış gibi hisseder ve belirgin pişmanlık, suçluluk, umutsuzluk ve öfke içeren düşünceler hakimdir.
Depresyon ve Anksiyete Arasındaki Benzerlikler
Depresyon ve Anksiyete Arasındaki Kritik ilişkiye bakacak olursak; Depresyon ve Anksiyete aynı şey olmamakla birlikte, bazı benzer ortak semptomlara da sahip olabilirler. Kaygı bozukluğu ve depresyon, temel tanımlayıcı semptomlarının, kişinin ruh hali, duyguları ile ilgili olması bakımından benzerdir, ancak aynı zamanda fiziksel yansımaları da bulunmaktadır. Dikkat ve konsatrasyon sorunları, karar vermede zorluk, endişe, çaresizlik, cinsel isteksizlik, uyku problemleri, iştah değişiklikleri sebebiyle kilo değişimleri, sebebi açıklanamayan fiziksel ağrılar, mide ve sindirim sorunları hem depresyon hem de kaygı da ortak semptomlarındandır.
Depresyon ve yaygın kaygı bozukluğu söz konusu olduğunda, tedavi sürecinde de benzerlikler bulunmaktadır. Her iki durumda da iki ana tedavi şekli bulunmaktadır: Psikolojik terapiler ve İlaçlar. Terapi süreci alanında uzman bir terapist ile depresyon ya da kaygı bozukluğuna sebep olan geçmiş yaşantılarınızı keşfetmeyi, duygu ve düşünceleriniz üzerine konuşmayı ve ve çalışmayı içerir.
Antidepresan ilaçlar, her iki durumda da kullanılır ve birçok kişi için etkindir. Örneğin en yaygın kullanılanları seçici seratonin geri alım inhibitörleri (SSRI) grubu olan ilaçlardır ancak alanında uzman bir psikiyatristin, duruma ve hastaya göre önerebileceği başka grup psikiyatrik ilaçlar da bulunmaktadır. Tedavi yaklaşımı sıklıkla hem terapileri hem de ilaç kullanımlarını birlikte sürdürmeyi içerebilir. Bu yaklaşım, kişiye ve ona özel durumuna göre değişiklik gösterebilir. Terapist gerekli görürse, depresyon ve kaygı sorununa sebep olabileceğini düşündüğü günlük yaşam tarzı sorunlarını da terapinin bir konusu olarak ele alabilir.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile Depresyon ve Anksiyete alanında da terapi ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz. Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407