Çocukluk Çağı Travmaları
Gelişim aşamaları boyunca hayatımız değişim içerisindedir. Bu değişimler içerisinde travmalar mevcut olmakla birlikte, bir evi yok eden doğal bir afet, fiziksel istismar veya bir ebeveynin ölümü gibi barizdir. Diğerleri, bir ebeveynde topluluk şiddeti veya madde bağımlılığı gibi, çocuğun güvenlik duygusunu da sarsabilir. Bir araba kazası geçirmek veya bir çocuğun ebeveynleri arasında sık ve yoğun tartışmalara kulak misafiri olması gibi basit bir şey, bazı çocuklar için travmatik olabilir. Bir çocukluk çağı travmaları konusunda örnek olarak çocukluk çağı istismar ve ihmalinin yaşam boyu psikiyatrik bozukluk oluşumundaki etkisini ortaya koyan bulgular giderek artmaktadır. Çocukluk çağı travmalarının psikiyatrik bozukluklar dışında da yaşam boyu bir çok sağlık değişkenini belirlediği ortaya çıkmıştır. Bunlar arasında otoimmun hastalıklar, sigara bağımlılığı, istenmeyen gebelik, cinsel ilişki yoluyla bulaşan hastalıklar, riskli cinsel davranışlar, onlu yaşlarda gebelik, intihar girişimi, alkolizm, obezite, madde bağımlılığı, karaciğer hastalığı, anne karnında bebek ölümü, iskemik kalp hastalığı, ve aile bireylerinde erken ölüm yer almaktadır. Çocukluk çağı istismar ve ihmalinin psikiyatrik sonuçları ülkemizde de bir çok çalışmaya konu olmuştur.
Duygusal bağları, insanlarla ilişkiler kurmayı hayatlarımızın erken dönemlerinde öğrenmeye başlarız. Yaşamımızın ilk yıllarında, hayatta kalabilmek için ihtiyaç duyduğumuz, güvendiğimiz ve bağlandığımız kişiler bize zarar verdiğinde ya da bu kişilerin eksikliğini duyduğumuzda ilişki kurmak konusunda yanlış bir öğrenme sürecine maruz kalmış oluruz. Bu yüzden çocukluk çağında yaşadığımız travmalar, yetişkinlik döneminde ilişkilerimizi olumsuz yönde etkileyebilir. Bir deneyim ya da tekrarlanan olaylar, çocuğu ezici bir korku ve kayıp duygusuyla baş başa bırakabilir ve bu da onlara yaşamları üzerinde hiçbir güvenliklerinin veya kontrollerinin olmadığını hissettirebilir. Bazı çocuklar için bu duygular o kadar yoğun hale gelir ki, devam eden fiziksel, duygusal, sosyal veya entelektüel gelişimlerinin önüne geçerler.
İlk olarak, travmanızı iyileştirmek için, çocukluk travmasının tam olarak ne olduğunu ve yaşamınızda hangi travmatik deneyimin meydana geldiğini tam olarak belirlemelisiniz. Basitçe çocukluk travması, kişinin hayatını ve/veya güvenliğini tehdit eden travmatik bir olay olarak tanımlanabilir. Bu olaylar korkutucu, endişe verici ve acımasızdır. Bu olay, travmalar arasında iyileşmeyi son derece zorlaştıran ek travmatik olaylara bile neden olabilir. Yani kişinin hayatı hızla sürekli bir travma ve kronik stres haline dönüşebilir.
Çocukluk Çağı Travmaları Neden Olur?
- Evde şiddete tanık olmak
- Irkçılık
- LGBTQIA+ ayrımcılığı
- Fiziksel istismar
- Cinsel istismar
- İhmal
- Topluluk şiddeti
- Akran zorbalığı
- Mülteci deneyimleri
- Askeri faktörler (örneğin, istihdam, ölüm, yaralanma veya ebeveyn konuşlandırması)
- Doğal afetler (örneğin, hortumlar, kasırgalar, depremler veya yangınlar)
- Duygusal istismar
- Evsizlik
- Hayatı tehdit eden hastalıklar
- cinsel taciz
- Çok sevilen birini ani bir şekilde kaybetmek
Bir yetişkin için korkutucu veya travmatik olan şeyler, bir çocuk için muhtemelen daha da travmatik olabilir. Bunun nedeni, küçük çocuğun dünyayla ilgili sınırlı deneyiminin ve gelişim evresinin, kendilerine ne olduğunu veya nedenini henüz tam olarak anlayamadıkları anlamına gelmesidir. Etrafında güvenilir bir yetişkinin olması (ideal olarak bir bağlanma figürü), bir çocuğun korkutucu olaylarla başa çıkmasına gerçekten yardımcı olabilir. Bu nedenle, bir bakıcı tarafından istismar veya ihmal deneyimi her zaman daha travmatiktir. İyi bir terapist, size zor sorular sorabilir. Ancak, bunu yaparak, geçmişinizdeki olaylara farklı perspektiflerle ve/veya duruma başkalarının gözleriyle bakmanıza, olayları daha eksiksiz bir şekilde hem zihinsel hem de duygusal olarak işlemenize yardımcı olur. Böylece, bir çocuğun sınırlı görüşünden, bir yetişkinin sağlıklı bakış açısına geçişinize de yardımcı olur. Dolayısıyla, kendisiyle konuşmak ve geçmişinizi paylaşmak konusunda kendinizi rahat ve güvende hissettiğiniz bir terapist bulmak oldukça önemlidir. Bu zor anıların bazılarını, gün yüzüne çıkarıp anlatmanın duygusal olarak yoğun olabileceğini düşünürsek, size uygun olmayan bir terapistle rahatsızlık dereceniz yüksek olacaktır. Özel Adana Aile Danışma Merkezi uzman psikologları ile Çocukluk Çağı Travmaları alanında sizlere destek sağlamaktadır.
Psikoterapi yöntemi ne kadar heyecanlı, endişeli veya kontrolden çıkmış olursanız olun, uyarılma sisteminizi değiştirebileceğinizi ve kendinizi sakinleştirebileceğinizi bilmek önemlidir. Sadece travmayla ilişkili kaygıyı hafifletmeye yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda daha büyük bir kontrol duygusu yaratacaktır. Bilişsel-davranışçı terapi, bir travma hakkındaki düşüncelerinizi ve duygularınızı işlemenize ve değerlendirmenize yardımcı olur.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile sizlere Çocukluk Çağı Travmaları konusunda psikoterapi ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz.
Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407