Çocukluk Çağı Obezitesi
Obezite, vücut yağındaki artış olarak tanımlanır. Çocukluk çağı obezitesi büyüyen bir halk sağlığı sorunudur. Özellikle yetişkinliğe bulaşan çocuklarda obezitenin sağlık yükü göz önüne alındığında, potansiyel olarak yıkıcı sonuçları olan bir salgın olarak kabul edilir. Sağlık, çocuğun fiziksel sağlığı ile sınırlı değildir. Aynı zamanda çocuğun ruh sağlığı olumlu benlik imajının gelişmesiyle bir bütün oluşturan bir durumdur. Sonuç olarak kilolu bir çocuğun yaşıtları ve çevresi tarafından zorlanması ve zorbalığı çocuğun etkileşime girmesini engeller ve başarının düşmesine neden olur. Çocukluk çağı obezitesi her yönüyle incelenmesi gereken bir konudur. Özellikle gelişmiş ülkelerde obeziteyi önleme konusunda uzman kişilerle yapılan çalışmalarda ailelerin bu konuda eğitilmesinin önemi vurgulanmaktadır. Bu egzersizlerde çocuklara sağlıklı beslenmenin önemini anlatmak ve çocukta kronik, metabolik ve psikolojik stresi önlemek için atılması gereken adımlar konusunda onları bilgilendirmek önemlidir. Yemek krizleri çocukta ilk yıllarda anne-baba ile çocuğun gelişimsel çatışmalarının yol açtığı travma sonucu ortaya çıkar. Bu durum zamanla bireyden fazla yeme veya gıdayı tamamen çekme belirtileri gösterir. Genel olarak aşırı yeme alışkanlıklarının ortaya çıkmasıyla birlikte bireyin görevlerini yerine getirememesi, korku, akranlarıyla iletişimin zayıf olması ve duygusal şiddet, ebeveynlerde eşit olmayan bir duygusal krize neden olmaktadır. Günümüzde kadın ve erkekte görmenin fiziksel boyutunun mükemmel ve biçimli olması gerektiği düşüncesi obezite ile birlikte başka ruhsal hastalıkların da gelişmesine neden olmaktadır.
Yemek krizleri çocukta ilk yıllarda anne-baba ile çocuğun gelişimsel çatışmalarının yol açtığı travma sonucu ortaya çıkar. Bu durum zamanla bireyden fazla yeme veya gıdayı tamamen çekme belirtileri gösterir. Genel olarak aşırı yeme alışkanlıklarının ortaya çıkmasıyla birlikte bireyin görevlerini yerine getirememesi, korku, akranlarıyla iletişimin zayıf olması ve duygusal şiddet, ebeveynlerde eşit olmayan bir duygusal krize neden olmaktadır. Günümüzde kadın ve erkekte görmenin fiziksel boyutunun mükemmel ve biçimli olması gerektiği düşüncesi obezite ile birlikte başka ruhsal hastalıkların da gelişmesine neden olmaktadır.
Akranlarıyla yaşadıkları ilişki, çocukluk ve ergenlik döneminde sağlıklı sosyal ve bilişsel gelişimlerinde önemli rol oynamaktadır. Yaşıtlarla olan ilişki ile çocuk, sosyal iletişim, problem çözme ve bağ kurma ve devam ettirebilme becerisini öğrenmektedir. Akranları tarafından dışlanma önemli bir psikososyal sorun olup, depresyon belirtileri, yalnızlık, kaygı bozuklukları, okul başarısında düşüklük gibi olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Obez çocuklar, yaşıtları tarafından en az tercih edilen oyun arkadaşı olmakla birlikte, kendilerinin açıdan daha az kabul edildiklerini düşünmektedirler. Obez çocukları anksiyete ve yaşıtları tarafından yargılanma, özellikle 8 yaşından sonra belirgin hale gelmektedir.
Bu nedenle sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin önemi konularında aile, çocuk ve çocukla etkileşimde olan bireyleri içeren bütüncül eğitim ve bilinçlendirme çabalarının sağlanması bu konuya ilişkin politikaların güçlendirilmesi, vücut ağırlığı ve boy uzunluğu izlemini içeren büyümenin doğumdan itibaren izlenmesi ve ergenlik döneminin sonuna kadar sürdürülmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu yaklaşımların tamamında ise aile katılımının olduğu, bütüncül bir strateji izlenmelidir. Özel Adana Aile Danışma Merkezi uzman psikologları ile bu konuda sizlere destek vermektedir.
Çocukluk Çağı Obezitesi Tedavi Süreci
Obezite önleme prosedürlerine ailenin istekliliği, katılımı ve desteği, bu girişimlerin başarısı için çok önemlidir. Aile hazır ve sağlıklı olduğunda egzersize başlanmalı, obezite ve obezitenin sağlık komplikasyonları çocuğa ve aileye sunulmalıdır. Bilgiler ve öneriler verilmelidir. Bilgilere göre aile çocuğun boyunu ve kilosunu kontrol etmeyi öğrenmeli ve çocuğun beslenme ve fiziksel aktivite özelliklerini incelemelidir. Değerlendirmenin önemi anlatılmalıdır. Aynı zamanda, çocuğun ebeveynlerinin olumlu tutumu ödüllendirici ve övücü davranışların çocuğa olumlu bir beslenme tutumu kazandırmada etkili olduğu vurgulanmalıdır. Çocukluk çağı obezitesi konusunda ailenin tutumu çok önemlidir. Sonuç olarak, çocukluk çağı obezitesi günümüzde ve ergenlerde sağlığa etkisi açısından üzerinde önemle durulması gereken önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ancak obez çocuk ve ergenlerin bu durumun fiziksel etkilerinin ötesine geçen psikososyal sonuçlara maruz kaldıkları düşünülmektedir. Obez çocuklar düşük benlik saygısı, depresif belirtiler, fiziksel memnuniyetsizlik, yeme bozuklukları, geçim kısıtlamaları, izolasyon ve sosyal izolasyon gibi çeşitli psikososyal sorunlar yaşarlar. Obezite tedavisinin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için doktor, diyetisyen ve/veya beslenme uzmanı, fizyoterapist ve psikolog gibi bir grup meslek grubu tarafından üç bölümden oluşan “diyet, egzersiz ve davranış değişikliği” tedavi programının uygulanması avantajlıdır.