Çocuklarda Yeme Alışkanlığı
Çocuklarda Yeme Alışkanlığı küçük yaşlardan itibaren edinilebilen ve birçok faktörden etkilenen bir durumdur. Yemek yemek bebek için dünya ve anne ile temas kurma sıcaklık, yakınlık ve bağ kurma ile yakından ilgiliyken büyüdükçe otonomi ve kendi sınırlarının ifade biçimine dönüşür. Yemek yemek her yaşta yaşamsal bir belirtidir ve duygusal süreçlerimizle yakinen ilgilidir.
Çocuklar kendileri beslenmeye başlayabildikleri yaşlardan itibaren iştahsızlık, az ve yavaş yemek yeme, yemek seçme gibi davranışlar gösterebilirler. Çocuğun yeme davranışlarında görülen değişimin birçok sebebi ( yavaş büyüdükleri için az yemek yeme, anne babanın davranışları ) olabilir. Anne babanın çocuğun yeme alışkanlığında gözlenen değişikleri anlamaya çalışması, zorlamadan çocuğun insiyatifine saygı duyan bir tutum sergilemesi, bu durumu gelişim özelliği olarak kabul etmesi önemlidir.
Çocuktaki yeme sorunlarında, yeme tutum ve davranışlarının kazanımında, yeme-yedirme ilişkisi ve ailenin yeme kültürü başrolü oynar.
Çocuklardaki yeme bozukluklarında anne-çocuk ilişkisi, anne-çocuk arasındaki bağlanma biçimi, anne-babanın yeme tutum ve alışkanlıkları, annenin psikolojik rahatsızlıkları mutlaka dikkate alınmalıdır.
Çocuklarda Yeme Alışkanlığı Problemlerine Sebep Olacak Durumlar
Yeme problerinin çok çeşitli sebepleri olabilir. Yeme alışkanlığımız çoğu kez parmak izimiz kadar bireyseldir. Bununla birlikte aşağıda bazı temel olası nedenler ele alınacaktır.
Çocuktaki yeme probleminin bir nedeni, çocuğun anne ve babasından ihtiyaç duyduğu ilgi ve sevgiyi almanın bir yolu olarak yememeyi seçmek olabilir. Çocuk anne ve babasının ilgisini üzerine çekmek için yemek istemeyebilir veya yavaş yemek yiyebilir. Anne babasının ilgisini çektiğini gören çocuk yavaş yemeye, yemek yememeye devam edebilir. Böylelikle çocuğun yeme alışkanlığı pekişmiş olur. Yemek konusunda anne babanın sabırlı olması, baskı yapmaması önemlidir. Bunun yanı sıra anne babanın çok da gevşek olmaması, yemek saatlerini sınırlandırması ve birtakım kuralların olması da gereklidir.
Çocuğun psikolojisi, duygu durumu de yemek tutumunu etkilemiş olabilir. Yemek yeme tutumu değişen çocuğun içinde bulunduğu durumun değerlendirilmesi önemlidir. Çocuğun rutininde yaşanan değişimler, travmalar, hastalıklar ve yeni yaşam olayları çocuğun iştah ve yeme alışkanlıklarına yansıyabilir. Tüm yaşanan bu değişimlerde çocuğun rutinin korunması büyük önem taşır
Yapılan çalışmalar, çocukta yeme bozukluğunun gelişmesinde annenin ruhsal durumunun, anne çocuk arasındaki etkileşimin, annenin yeme alışkanlıklarının önemli olduğu göstermektedir. Annenin ruhsal sorunları (kaygı, depresyon, gerginlik) çocuğa yansıyabilir. Çocuğun yemek yemeye karşı tepkileri, isteksizliği annenin ruhsal durumunun (kaygı, gerginlik ve depresyonunun) daha da tetiklenmesine neden olabilir. Bu durum kısır döngüye girebilir. Anne bu durumda çocuğu daha çok yemek yemeye zorlayabilir veya yemek yemeyi kesebilir. Çocuk da bu süreç karşısında gerginleşir ve karşı tepkiler vermeye başlayabilir.
Annenin yemek yeme saatindeki tutumu da önemli belirleyicilerden biridir. Çocuk “çabuk yesin, oyalanmasın, döküp saçmasın” diye çocuğa kendi yemek yedirmesi durumunda annenin kaygısı çocuğa yansır. Bu durum çocuğun kendine güven duygusunun gelişmesini olumsuz etkiler. Annenin hem kendi hem de çocuğun kaygıları ile baş edebilmesi, çocukla kaliteli zaman geçirmesi, çocuğun özerkliğinin gelişmesine yardımcı olacaktır.
Yemek yemek aynı zamanda beden sınırlarımızla ilgilidir. Bebeklikten itibaren yapılan zorla ve annenin kendi ritmine göre yedirmeler çocukta bir tür beden sınırı ihlali etkisi yaratabilmekte ve çocuğun öfkelenmesine, yemek yemeye direnmesine veya ileriki yaşlarda başka yeme bozukluğu davranışlarına zemin hazırlayabilmektedir.
Çocuklarda Yeme Alışkanlığı oldukça önemli bir konu olup eğer bu konuda sorunlar yaşanıyorsa bir uzman desteğine başvurmak gereklidir. Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki çocuk gelişimi uzmanları ve uzman psikologları ile sizlere bu alanda danışmanlık vermektedir.
Ebeveynlere Öneriler
Çocuklara yemek yemesi için baskı yapmadan onlara yemek yedirmenin başka yolları da vardır. Öncelikle yemek yemeyi çocuğunuz için eğlenceli hale getirmeniz gerekmektedir. Her şeyden önce yemek zamanında neşeli ve mutlu bir atmosfer yaratarak, bu saatlerin çocuğu mutlu yapan saatler olması sağlanmalıdır. Buna ek olarak;
- Çocuğunuzun yemek hazırlanırken size yardımcı olmasına izin verin. Böylece çocuğunuzun yeni ve farklı bir yemeğe ilgi duymasını da sağlayabilirsiniz.
- Çocuğunuzun sevdiği yemeklerden en azından bir tanesini pişirin. Yemekte birden fazla seçenek olmalıdır. Fakat çocuğunuzun sevdiğini bildiğiniz en az bir yemek masada olmalıdır.
- Masanızı renklendirin. Bu çocuğunuzun ilgisini çekecek ve yediği yemek çeşidini arttıracaktır.
- Yemek yemesini kolaylaştırın. Sosis, vişne, üzüm, havuç gibi yuvarlak şekilli yiyecekler çocukların boğazına takılabilir. Çocuklarınızın yemesini kolaylaştırmak için sosisleri dörde bölün, havuçları pişirin.
- Çocuğunuzun masada göstereceği çocukça tavırlara tolerans gösterin. Çocukların yemek sırasında hiç hareket etmeden durmalarını beklemeyin; ama normalden daha az hareket etmesi istenilen bir durumdur. Çocuk yemek yemeyi istemiyorsa ya da yemeğini bitirdiyse masadan kalkmasına izin verilebilir.
- Yemek yenilen ortam önemlidir. Yemek yerken rahatlık önemlidir. Okul öncesi çocuğunuza uygun ebatlarda masa, sandalye, tabaklar kullanmaya özen gösterin. Dolayısıyla çocuğun kullanacağı kaşık ve çatal çocuğun eline ve ağzına uygun büyüklükte olmalı, oturuş yüksekliği masaya göre ayarlanmalıdır.
- Yemekleri belli bir program dahilinde verin. Çocuğunuz çok acıkmadan, yorulmadan ya da huysuzlaşmadan yemekleri bir programa koyun. Bir çocuk çocuğun yeterli miktarda besin ve kalori almasını sağlamak için düzenli olarak yemek yemesi gerekmektedir.
- Birden fazla yemek çeşidi sunun. İhtiyacı olanı yiyecektir. Çocuğunuz yemeğin bir bölümünü yemişse ya da yemeğine hiç dokunmamışsa aşırı tepki vermeyin.
- Porsiyonların küçük olmasına özen gösterin. Yemeklerdeki porsiyon miktarları küçük olmalı ve çocuğun ihtiyacı olduğunda yardım edilmelidir. Okul öncesi çocuklara uygun porsiyon miktarı genellikle yetişkin porsiyonunun yaklaşık dörtte biri kadardır. Büyük porsiyonlar çocuğu sıkabilir ve böylece daha az yemesine neden olabilir. En iyisi küçük miktarlarda sunmak ve bitirdiğinde, daha fazla isteyip istemediğini sormaktır.
- Yiyeceği yemeğe ve miktarına çocuğunuzun karar vermesini sağlayın
- Tabağındaki yemeklerden hangisini yiyeceğine ve ne kadar yiyeceğine çocuğunuzun kendisinin karar vermesini sağlayın. Hiçbir şey yemezse, sorun etmeyin. Bir sonraki öğün de acıkacaktır.
- Yemeğini kendisinin yemesi gerekmektedir. Fakat yemek yerken yetişkinler kadar becerikli olması beklenmemelidir. Dolayısıyla üstüne ve etrafına dökmesi durumunda çocuğa olumsuz bir tepki verilmemelidir.
- Sofraya birlikte oturun ve beraber yemek yiyin. Anne babaların her davranışı çocuklar için önemlidir ve onların davranışlarını taklit ederler.Yemek konusunda da çocuğumuzun yemek yemesini istiyorsak diğer konularda olduğu gibi ona model olmalıyız ve birlikte yemek yemeliyiz. Örneğin anne babanın evde düzenli bir beslenme alışkanlığı yoksa çocuklarının da dengeli beslenmesi beklenemez. Ya da anne ya da babası yemek seçen bir çocuğunda benzer davranışlar göstermesi normaldir. Yemek seçme konusunda çocuğun yemeğin tadını sevmemesi ya da o yemekle ilgili geçmişte yaşanan olumsuz bir olay da etkili olabilir; ama yine da çocukların her davranışında olduğu gibi beslenme alışkanlıkları da öğrenmenin etkisi altındadır.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile sizlere Çocuklarda Yeme Alışkanlığı alanında da terapi hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz.
Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407