Çocuklarda İnatçılık
Çocuklarda, 3-5 yaş aralığında ebeveyn ve kendileri arasında çok zorlu olan inatçılık dönemi başlar. O yaşa kadar anne-baba tarafından kolayca yönetilen çocuk baş kaldıran, ters, agresif, huysuz bir çocuğa dönüşebilir. Her şeyi reddeder ve kendi bildiğini yapmak ister. Ebeveynlerinin isteklerine öfke ile karşı koyar. Normal bir gelişim süreci olan bu inatçı davranışlar kız çocuklarında daha erken görülür. Bu yaş grubunda çocuklar kendini yetişkinlerden ve özellikle annesinden bağımsız bir varlık olarak görmeye başlar. Etrafındaki yetişkinlerin istek ve iradelerine yerli yersiz bir direnme çabasına girer. Hem kendilerine hem de çevresindekilere bunu göstermek isterler. Bu küçük yaş grubundaki çocuklarda yürümeyle birlikte özerk olma isteği ortaya çıkar. Bu dönemde çocuk elleri tutulmadan yürümek, merdivenden kendi kendine çıkmak, kendi kendine yiyebilmek, kendi kendine giyinmek isteyebilir. Çocuğun bu bağımsız olma çabasının doğru bir şekilde desteklenmesi çocuğun gelişimine katkı sağlayacaktır. Bu dönemde çocuğun özerklik duygusunun gelişimiyle alakalı olarak inatlaşma görülür. Çocuklar anne ve babaların isteklerini yerine getirmek, uyarılarını dikkate almak istemeyebilirler. Bu durum çocuğun gelişimiyle ilgili olup normal bir durumdur, ailelerin çocuklarda inatçılık karşısında gösterdikleri tavır çok önemlidir. Çocuğun gelişiminde yeni bir dönem başladığı için aslında sevinilecek bir durumdur. Bu süre zarfında çocuk, her şeyi kendi başına yapmak ister. Kendi başına yaptığı şeyler onun hoşuna gider ve ona özgüven kazanma fırsatı verir. Çevreden gelen direnişi kırmaya çalışır. İstediği gibi davranmasına engel olunmamasını ister. Bunun sağlanmamasının sonucunda da çocuk inatçı olur. İnatçı bir çocukla pozitif yönde ilgilenebilmek için, onun neden oynadığını ve onu neyin inatçı yaptığını bilmeniz gerekir, çünkü çocuğun inatçılığının şüphesiz ki önemli bir nedeni vardır. Bir çocuğun inatçılığının nedenini belirlemek, hedefindeki ısrarını belirlemek anlamına gelir. Genellikle inatçı çocuk fikrini ve davranışını değiştirmeyi ya da dış baskılar altında çalışmayı reddeder. Çocuklarda inatçılık genetik veya başkasını rol model alarak kazandığı bir davranış olabilir ve bir çocuk bu davranışı başkalarının davranışlarını gözlemleyerek öğrenebilir ancak bu davranış üretken bir davranışa dönüştürülebilir ve inatçı bir çocuk esnek hale getirilebilir.
İnatçı Davranışları Azaltmak İçin Ebeveynler Ne Yapmalı ?
Anne ve babalar çocuğun uygun olmayan istekleri karşısında hiç bir açıklama yapmadan sadece “Hayır” demektedirler, çocuk bu durum karşısında anne ve babayla inatlaşacak ve isteği için ısrarcı olacaktır. Böyle bir durumda ebeveynler çocuğa istediği şeyi yerine getiremedikleri için üzgün olduklarını, isteğini neden yerine getiremediklerini açıklamalı ve çocuğun isteğine karşılık bir alternatif bulmalıdırlar. Örneğin evden çıkmanızın mümkün olmadığı bir durumda parka gitmek isteyen çocuğunuza neden parka gitmediğinizi açıklamalı, bu isteğini yerine getiremediğiniz için üzgün olduğunuzu söylemelisiniz. Alternatif olarak da evde beraber boyama yapmayı veya resim çizmeyi önerebilirsiniz.
Anne ve babalar bu dönemde çocuğun inatçılığını kişisel olarak algılama gibi bir hataya düşerler ve bunu “çocuğum benimle inatlaşıyor” şeklinde ifade edebilirler. İnatçılığın çocuğun gelişim dönemiyle ilgili ve normal olduğu unutulmamalıdır. Ailelerin tutarsız olması da çocuğun inatçılığını tetikleyen bir etkendir. Tutarlılık anne ve babanın sözleriyle davranışlarının uyumlu olması anlamına gelir. Örneğin çocuk parka gitmek istediğinde anne yarın götüreceğini söylediğinde ve götürmediğinde, çocuğun anneye olan güveni azalır ve çocuk başka bir gün park gördüğünde anne sonra götüreceğim dediğinde inanmaz ve parka gitmek konusunda annesiyle inatlaşır, annesine ısrar eder veya ağlar. İnatçılığa karşı alınacak en uygun tedbir çocuğu kendi haline bırakmak olacaktır. Emir ve yasaklarla, sürekli ve gereksiz yere yapılan hareket serbestliği engelleyecektir. Fakat bu kendi haline bırakma anlayışı; çocuğun her istediğini yapmak değildir. En basit bir örnekle çocuğun hep aynı saatte yatma alışkanlığı olmalıdır. İnatçı bir çocuğa, inatçı bir yaklaşım yapmak doğru değildir. Böyle bir yaklaşımın çocuğa doğru sonuçlar doğurmayacağı bilinmelidir. Çocuklarımıza kötü model olunmamalı, inatçı davranışlardan kaçınılmalıdır. Ceza vermek kesinlikle uzak durulması gereken bir davranıştır. İnatçı çocukları arkadaşlarıyla oyun oynamaya teşvik etmek, akranlarıyla zaman geçirmesini sağlamak ve ilgisini farklı şeyler üzerine yöneltmek de faydalı olacaktır.
Bu önerileri uygulamanıza rağmen çocuğunuz sürekli sizle inatlaşmaya devam ediyorsa gerekli psikolojik desteği almanızı öneririz.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile Çocuklarda İnatçılık alanında destekleyici terapi ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz. Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 040