Boşanma Süreci ve Çocuk
Evlilik, toplum sağlığı için gerekli olan ve değişen yaşla birlikte kabul edilen bir değişim için toplumun temel birimidir. Doğal bir sonuç olarak, “iki farklı insandan” oluşan bir aile, çatışma ve uyumsuzluk potansiyeline sahiptir. Evliliğin saygın bir kurum olarak varlığını sürdürdüğü toplumlarda, olumsuz olarak tanımlanan boşanma, insan hayatında önemli bir stres kaynağıdır. Boşanmada kadın ve erkek duygusal bir çöküntü yaşarlar. Bu süreçte kadın ve erkek boşanmaya karar verene kadar sürekli birbirlerine zarar verirler. Bu süreçte her iki taraf da birbirine tiksintiyle bakar. Anlaşmazlıkların nedenleri çok önemli olsa da, çiftlerin boşanma riskini alması kolay değildir. Bir evliliğin sessizce bitmesi normaldir, ancak çoğu evlilik gürültülü ve tartışmalı bir dönemin ardından acılı bir ayrılıkla sona erer. Her iki çift de sanki mağlup olmuşlar gibi bir çaresizlik ve rahatsızlık içindedir. Ailelerin açıklamak zorunda olduğu en zor konulardan biri, çocuklarından boşanma kararlarını açıklamaktır. Elbette kavga içinde büyümek çocukların sağlıklı gelişimi için çok zararlı olabilir ve bazı olaylarda boşanma aileye huzur ve sükunet getirmenin tek yolu olabilir. Ebeveynlerin kendi hayatları için aldıkları bu önemli kararın çocuğun hayatını önemli ölçüde etkileyebileceğinden, bu konunun sağlıklı bir şekilde ele alınması ve bu sürecin doğru yönetilebilir olması önemlidir, ki bu iyi bir şeydir. Boşanma süreci ve çocuk yaşantısındaki sorunları boşanmanın kendisi değil, ebeveynlerin bu durumu nasıl yönetip yönettikleri ve çocuğun bu süreçten nasıl geçtiği oluşturmaktadır. Boşanma sadece evliliklerini bitirmekle ilgili değildir. Aynı zamanda yeni bir dönemin başlangıcı ve bu yeni hayata uyum sürecidir. Boşanma yetişkinler için bir sorundur ancak çocuklu ailelerde boşanma kesinlikle bundan daha fazladır. Bir çocuğun boşanmasının ebeveynler üzerindeki etkisi bir dizi faktöre bağlıdır. Boşanma süreci ve çocuk psikolojisi bu dönemde çok önemlidir.
Boşanma Süreci Çocuğa Nasıl Aktarılmalı?
Boşanma öncesi, boşanma esnası ve sonrasında bireyler çocuklarını yaşanan tartışmaların içine sokmamalı ayrıca onların taraf olmasına yol açacak tutumlardan kaçınmalıdırlar. Birey diğer ebeveyne karşı dair kötü hiçbir söz söylememeli, hiçbir uzaklaştırıcı, suçlayıcı, soğutucu tavır içine girmemelidirler. Bu gergin ortamdan her iki tarafın ailesi uzak tutulmalı, çocuğun anne yanındayken olabildiğince anne-çocuk beraberliğini, baba yanındayken de baba-çocuk beraberliğini yaşamasına ortam hazırlamalıdırlar. Her iki taraf da hayatı boyunca çocuğun anne babası olacağının bilincinde ilişkilerini medenice sürdürebilmelidir. Boşanma sürecinde ebeveynler birlikte çalışmalı ve mümkünse bu durumu beraber açıklamalıdır. Böyle bir ortak yaklaşım çocuğun farklı ve belki de birbirinden tutarsız iki hikaye duyma olasılığını da azaltacaktır. Sakin, güvenli, konuşmanın yarıda bölünmeyeceği bir ortamda açıklamak, çocuğun sorularını yönlendirmesi açısından önemlidir. Anne baba boşanma döneminde yeterince duygusal zorluk yaşarken, çocuklarının sorunlarını göz ardı edebilirler. Ancak çocuğun ebeveynlerinin aldığı boşanma kararı döneminde de iletişime ihtiyacı vardır. Eğer duygularıyla yüzleşmelerine izin verilmezse çocuklarda; depresyon, ayrılık endişesi, kişilik sorunları ortaya çıkabilir. Ebeveynler arasında yaşanan şiddetli geçimsizlik, çatışma ve her türlü şiddet durumlarında çocuğun yetişkinlere, kendilerine ve dış dünyaya bakışı değişir. Güveni sarsılır, endişeleri artar. Boşanma süreci ve çocuk psikolojisi, tüm hayatının temelini oluşturan bu yapının çökmesiyle sarsılabilir. Çocuğun boşanma sürecinde yaşadığı deneyim, boşanma sonrasında çocuğun duygu, düşünce, tutum ve davranışlarında değişikliklere neden olabilir. Ayrılık kararı alan bazı anne-babalar suçluluk duyabilir. Suçluluk duygularıyla hareket ederek çocuklara olağan dışı tavizler verilmemelidir. Bunun yerine duygusal destek çok daha önemlidir. Unutulmamalıdır ki bu süreçte ortak amaç çocuğunuzun bu süreci en az hasarla, en sağlıklı şekilde atlatmasını sağlamaktır. Özellikle küçük yaş gruplarında ‘’ben merkezci’’ dönemdeki çocuk etrafındaki olayların kendisi yüzünden ya da sayesinde gerçekleştiğine inandığından ‘’Ben yaramazlık yaptığım için babam annemden ayrıldı ya da ben uslu durursam onlar yeniden birlikte yaşarlar’’ gibi düşüncelere girebilirler. Ayrılığa neden olduğunu düşünen çocuk birleşmeyi de yeniden sağlayabilirim umuduyla gereksiz çabalara girerek sürekli hayal kırıklığı yaşayabilir.
Çocukların anne babasının birbirlerine saygı göstermeye devam ettiklerini hissetmesi halinde bu durumu daha kolay atlatmalarını, özgüven duygusunun aşılanmasına ve kendisine saygı duyulduğunu fark edebilmelerini sağlar. Boşanma kaçınılmazsa, boşanmadan sonra çocuklarda meydana gelebilecek olumsuz davranışları önceden öngörebilmek ve mümkün olduğunca sevgi ile kararlı davranarak düzeltmek, düzeltilemezse uzman bireylerden yardım almak gereklidir.
Özel Adana Aile Danışma Merkezi bünyesindeki uzman psikologları ile Boşanma Süreci alanında da terapi ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Detaylı bilgi için bizlere iletişim numaramızdan ulaşabilirsiniz. Sabah 9 akşam 7 saatleri arasında bizlere aşağıdaki telefonlardan ulaşabilirsiniz.
Telefon :
0 (537) 776 6262
0 (535) 977 0407